Ocak başında kendimce bir okuma planı yapmış ve bu yılı
ağırlıklı olarak öykü okumalarına ayırmayı düşünmüştüm. Öyküleri kitap kitap
değil tek tek incelemeyi; eskiden okuduğum öykü derlemelerinden seçme okumalar yapmayı;
tüm bunları düzenli not etmeyi; şiir biriktirir gibi öykü biriktirmeyi tasarlamıştım.
Kamil Yeşil’in Öykü Dersleri isimli incelemesini satın alıp, Necip Tosun’un (yarım
bıraktığım) Modern Öykü Kuramı’nın yanına koymuştum.
Sonra ne mi oldu? Hiç. Yeni bir başarısızlık hikâyesi anlatıyorum
gibi oldu ama ardı ardına dört hikaye derlemesi bitirerek hedef çizgimde
kalmayı başardım bu kez. (İtiraf et bunu beklemiyordun!) Okuduklarımı yazmak hususunda
aynı azmi gösteremedim gerçi ama burada kısaca bahsetmek de yeterli olur diye
düşünüyorum. Zaten öykü derlemelerini kitap kitap incelemek gerçekten zor.
Genelde bütüncül kitaplar olmadıkları için, başta planladığım gibi öykü bazında
yapabilirim bunu ancak. Yani, demet demet öykü arasından birer ikişer koparıp
bırakacağım buraya arada. Gelip gelip koklarız. Ama şimdi birkaç cümle
savurmakla yetineyim aşağıdaki dörtlü hakkında:
Yeni Dünya – Sabahattin Ali
Sabahattin Ali’yi pek ünlü kitabıyla tanıyıp sevenler, artık
bunalmadınız mı o kürk mantodan? Atın da bir rahatlayın. Açın da üstadın
öykülerini bir okuyun. Bak üstad diyorum. Kürk Mantolu Madonna’dan sonra
dememiştim şimdi diyorum. Başıma bir şey gelmeyecekse, "ondan daha çok sevdim" deyip burada kesiyorum.
Dünyanın En Güzel Gemisi – Safa Önal
Safa Önal’ın kitabını kitapyurdu kitap avlarımdan birinde, kapağındaki
“Peyami Safa önsözüyle” yazısının gaza getirmesiyle aldım. Güzel pazarlama taktiği! Peyami safa’nın kefilliği
kitabı sevmeme yetmedi maalesef. Kötü bir kitap değil ama ben bir bağ
kuramadım. Zamanı değildi belki Peyamiciğim, yoksa senin sözünün üstüne zinhar söz söylemem.
Asla Pes Etme – Mukadder Gemici
Mukadder Gemici daha önce nerelerdeydin ve neden sadece üç
kitabın var? Sabahattin Ali ve biraz sonra bahsedeceğim Cihan Aktaş’a rağmen
kitabını bu dörtlünün en güzeli seçtim gitti. Öykülerden birini okurken, “bu
bir öykü değil roman olsun, bitmesin” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Daha nasıl
öveyim?
Fotoğrafta Ayrı Duran – Cihan Aktaş
Cihan Aktaş adı öykücülük konusunda başlı başına bir övgüdür
bence. Zamanımızın en iyi hikayecilerinden biri olduğunu tekrar ifade etmiş
olayım. Bu kitap hakkında ek olarak söyleyebileceğim şey normalde hikaye
kitaplarında olmadığını belirttiğim bütüncüllüğe sahip oluşu. Tamamı mülteciler
hakkındaki hikayelerin arasında, ortak karakterlerden ve ortak dertlerden kaynaklanan bağlantılar var. Bağlantıları ve karakterleri çözmek için kesinlikle ikinci bir okuma
yapılması gerekenlerden.
Öyle işte.
Öyküleri gerçekten çok seviyorum.
Bazılarınızın şiiri sevdiği gibi.